Ege serisi - Uşak: Uşak'ta İlkler: Şeker Fabrikası ve Anekdotlar

Uşak Şeker Fabrikası: Bir önceki yazımda her şehrin kendine göre "ilkleri" olduğundan söz etmiştim. Uşak'ın da diğer şehirlere göre bazı  ilklerini sıralamak ve bunlar hakkında bilgilendirmek isterim diye yazmıştım.   işte bunlardan birisi de "Türkiye'de ilk şeker fabrikası kurulan şehir Uşak".

Milli mücadelenin sona erdiği tarihten altı ay sonra, 19 Nisan 1923 tarihinde Uşak'ta mahalli bir çok iştirakçinin katılımı ile "Uşak Terakki Ziraat T.A.Ş." kurulmuştur. Şirket, Uşakta bir kaç sermaye sahibi ile Uşak halkı ve çiftçilerin, bir şeker fabrikası kurmak gayesiyle oluşturdukları bir eserdir. 


Şeker Fabrikası teşebbüs heyeti

Uşaklı köylüler, şeker pancarını 1900 lü yılların  başında tanımışlardır. Avrupa'ya giden tüccarların getirdiği pancar tohumlarını eken köylüler, ürettikleri pancardan pekmez, köpük helva vb. tatlılar imal etmişler ve ihtiyaç fazlasının pazarlamasını da yapmışlardır. Buradan hareket ederek, şeker elde etme yoluna gidilmiştir.


Şirketin kurucularından ve fabrika için ön ayak olan (girişimde bulunan) Molla Ömeroğlu Nuri, "Pancarı hayvanlara yediriyoruz, fakat şekeri de ithal ediyoruz, niye şeker fabrikasını kurmayalım" diye teşebbüse geçer. Bütün Uşak halkının yumurta paralarını sermaye olarak gösterebileceğini düşünür.


Molla Ömeroğlu Nuri (Şeker)

Şeker fabrikası için girişimde bulunan kişilerin başında yer alan Molla Zade Nuri (Şeker), Ankara'da hükümet kurumları ile olan resmi çalışmalar sonrası, Avrupa ülkelerine Şeker fabrikası kurulması ile ilgili ihale mektupları gönderir ve katılımcı şirketleri İstanbul'a davet eder. İhaleye 4 ülke katılır ve neticede Çekoslovak Skoda şirketine, kurulacak fabrikanın ihalesini verir. Skoda şirketi, Uşakta 1925 yılının Kasım ayında Uşak şeker fabrikasının temelini atar.

Uşak Ziraat şirketi, Fabrika için hisse senetleri hazırlamıştır.  Dumlupınar zaferinin yıl dönümü törenlerine Atatürk'ün de iştirak edeceğini haber alan Uşak heyeti ve Molla Ömeroğlu Nuri, Dumlupınar'a gelir. Burada yapılan merasim sonrası müsait bir zaman bulunca Atatürk'ün yanına giden Molla Zade Nuri, Türkiye'de bir şeker fabrikası kurabilmek için gerekli ve zorunlu gördüğü gördüğü çalışma şeklini kısaca  Gazi Paşa'ya anlatır. Onu dikkatle dinleyen Atatürk'e  bono satarak, fabrikaya hissedar olmasını arzu ettiğini söyler. Bunun üzerine Atatürk, cüzdanına el atar, yanında para oladığını görüce, Gazi, yanlarında bulunan  İsmet Paşa'ya  (İnönü'ye) bir miktar hisse senedi almasını söyler. İsmet Paşa 10 Lira vererek 5 tane hisse senedi alır.


Molla Zade Nuri, hatıratında şöyle bahseder: "Daha sonra, Trende bulunan Uşaklı hemşehrimiz, Gazi Paşa'nın eşi Latife Hanımı görmeye gittim. Ona da girişimlerimizden bahsettim ve bir miktar hisse senedi alması için ricada bulundum. "Yanımda para bulundurmuyorum" diyerek yataklı vagonun aşçısından aldığı 50 lira ile 25 bono satın aldı. Bunun üzerine Latife Hanıma, yarı şaka, yarı ciddi olarak, "Gazi Paşanın da yanında parası yoktu, ekmek elden su gölden geçinip gidiyorsunuz, galiba" dedim. 

Uşak şeker fabrikası hisse senedi

Uşak Şeker Fabrikası, 1926 yılının Aralık ayında (17 Aralık 1926) bakanların da katıldığı bir törenle açılır. 

Bu arada Uşak şeker fabrikasını kurma çalışmaları sürerken, Kırklareli'nin Alpullu kasabasında eş zamanlı olarak başlayan girişim, (bazı milli bankaların da iştiraki ile kurulan şirketin kurduğu şeker fabrikası daha erken bir tarihte (26 kasım 1926) sonuçlanmıştır.



Nuri Şeker, hatıratında şöyle bahsediyor. " Uşakta hazırlattığım 400 gramlık gayet zarif şeker keselerini (adeti 500'den fazla idi) iki büyük çuval içinde Ankara'ya götürdüm. Millet vekillerine ve ileri gelen askeri erkana ve memurlara dağıttım"......


"Millet Meclisi Başkanı Kazım Paşa'ya (Kazım Özalp) - Buyurun kurduğum fabrikanın şekeri, diyerek takdim ettim. Kazım Paşa garip bir duraklama geçirdikten sonra, hemen ayağa kalktı. Sonra hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı....... sonra açıkladı:   -Beybaba ben iki sebepten ağlıyorum. Biri sevinç gözyaşları, diğeri de şimdiye kadar senin işlerini hep menfi şekilde mütalaa ederek daima müşkülat çıkarmam. çünkü senin fabrika kuracağına şu dakikaya kadar bir an bile inanmış değildim.......bu aczin verdiği üzüntü ile burkulan kalbim gözyaşlarını davet etti. Sen hakikaten büyük bir adamsın Beybaba, çünkü olmazı olur yaptın. Bütün Türk milleti seninle iftihar edebilir" .............................

Son olarak belirtmek istediğim bir konu da, Şeker fabrikası ile birlikte o kampüsün içine Çekoslovak kültürü de girmiştir. İdarecilerin ve çalışanların ihtiyaçları olan, çiftlik, lojmanlar, lokal, kantin, sinema, kütüphane, revir ve ibadet yeri gibi insani ihtiyaçların tamamı karşılanmıştır. 
Uşak'ta 1970'li yıllarda dahi düğünlerde  ve törenlerde kullanılacak hediyelik çiçek paketleri, şeker fabrikasındaki çiçek seralarından sağlanırdı.


Yorumlar